Mesele Ölmek Değil, Mesele, birini delicesine severken ondan zerre kadar bir karşılık görmeyip günden güne ölmektir...!
EĞer bir gün; içinden dönmek gelirsen sakın dönme ben alıştım sensizliğe
.....DERDİNİ YAPRAKLARA YAZ SONBAHARDA DÖKÜLSÜN.AŞKINI RÜZGARLARA SÖYLE ESTİKÇE UZAKLARA GÖTÜRSÜN.SEVGİMİDE KALBİNE YAZKİ SEN ÖLÜNCE SENİNLE BİRLİKTE GÖMÜLSÜN
ALMA BENİ KARŞINA KAN KARIŞIR GÖZ YAŞINA
Sensizlik Koymadı Bana Koyan Çok Var Hayatıma Bir Darbe Daha Aldım.Ama Anladımki İnsanlara Asla Güven Olmaz Bu Hayatta
kalbimde senin aşkının tohumlarını ekiyorum ekiyorum ki; filizlensin diye... seni beynime kazıyorum ölene kadar unutamayım diye.. kalbimi verdim sana ölene kadar sana yar olabilmek için yarin olabilmek için.. aşıkları seviyorum el ele dolaşanları bir gün bizde böyleydik diye bilmek için..
Merhaba Aşk , biraz otur şöyle Dinle Nelerden bahsedeceğim bak şimdi ; Şey ! Bir kızımız olsun.. Hani şöyle mis gibi koksun , gözleri pasparlak umutlarla dolsun.. Uykumuzu kaçırsın hep , Hatta uyanalım kimi zaman.. Beraberce uyutmaya çalışalım O'nu.. Sen yorulma diyeyim sana ve alıp ben sallayayım.. Hıh , Onu uyutayım derken kendim uyuyayım.. Tebessümlerle gel ört üzerimizi.. Sabah işe geç kalayım... apar topar yolcu et beni.. Gideyim , işte uyuklayayım.. Birileri uyandırsın , şaşkın bir ifade ile etrafa gülücük saçayım.. Komik değil mi ? Ne bileyim hani ; Akşamları hep farklı farklı birbirinden güzel çikolatalar getirme telaşım olsun, Babam ! desin kapı sesini duyunca.. Ben gelince sarılsın omuzlarıma , hani benim çikolatam deyince.. Unutmuş gibi yapayım , boynunu büksün.. Dayanamayayım ve , Arkamda gizlediğim o ufak çikolatayı o ufacık elleriyle almasını seyredeyim , Sense gurur duy bu tabloyla.. Olmaz mı ? Ardından , Sana sarılayım , içime çekeyim kokun yerine kızımdan sana sinen mis gibi süt kokusunu.. Gözlerinin şişliğine bakıp uyumadın mı dememe kalmadan , Yuttur cümlemi bana , Uyuttu mu ki ufaklığın demene hayran kalayım.. Mutluluk takvimimiz hep şunlardan ibaret olsun , İlk dişi çıktığında evi bayram havasına verelim, Emeklemeyi bıraktığında bir parti düzenleyelim aramızda.. ve Hani derdim ya ilk Baba diyecek diye , Varsın ilk Anne desin senden daha çok sevineyim çaktırmadan.. Sarılalım kızımıza.. Herşeyimiz O olsun.. ( Nefes ) Yine gece olsun uyut onu gel yanıma , Bakayım sana , uyuya kalalım.. Tam dalmışken bir ağlayış sesi uyandırsa tekrar bizi.. Tekrar o macera.. Gözlerimin altı çöksede , Kızımın gaz sancılarını görünce bir ah çeksemde.. Vallahi ki kusmuğunu bile temizlerken gurur duymaya hazırım ben.. Bir geceyide öyle böyle geçirsek , Aynı senaryo ben alsam elime kızımı sen yorulma diye onu uyutayım derken ben uyuya kalsam sen gelip üzerimizi örtsen.. Hatta bazı geceler bu anların fotoğraflarını çeksen , Ertesi gün gül gül ölsek.. O minnacık güzelimin , tırnaklarını kessen.. Ben yanında şekilden şekle girsem.. Sen sorsan ne oluyor diye ? Korkuyorum etini kesersin falan diye ' desem.. Sen korkma desen.. İğne vakitleri gelse ben tutsam elinden kızımın , Kızım benim sen koskocamansın güçlüsün desem Evet baba deyişiyle korkusuzluğu ona aşılayarak gitsek iğne vurulmaya.. Herkez gülüşünü yanaklarını gözlerini herbirşeyini sana benzetse ve gurur duysam ikinize bakıp.. Dudakları kıpkırmızı elleri minnacık tıpkı tıpkı sen olsa işte.. Ben aynı sana benziyor dediğimde yok sana benziyor desen sarılsak birbirimize.. Bu ikimizin karışımı deyip gülüşler savursak.. Gözlerimiz dolsa hatta , mutluluktan ağlasak fena mı olur ? Ha unutmadan , Saçları çıksa ? Ben öreceğim desem beceremesem sen bırak şunu beceriksiz deyip alsan elimden örsen Ben koşa koşa gidip kimsede olmayan en güzel tokaları alsam getirsem Süslesek püslesek onu dünyanın en güzeli yapsak , zaten öylede.. Yürümeye başladığında pantolonumdan tutsa ayakta durabilmek için , Gözlerin gülse senin , Hadi anneye yürü dediğimde yürüse sana doğru ufacık pembe çorapları ve Kıpkırmızı eteği ile.. Tıpış tıpış yürürken sana ben bu anı ölümsüzleştirsem.. ve Gene gece olsa onu alsak aramıza öyle uyusak.. O büyüdükçe bizde büyüsek onunla hep.. Yeniden çocuk olup , büyüsek Olmaz mı ?